Yazar: Recai Hercai
Bu çalışmamızda Türkiye’de Camilerde yapılmakta olan bir psiko-sosyal deneyin ulaştığı bazı neticeleri paylaşmak istiyoruz. Yetişkinlerin cemaate devam etme durumları incelenmek amacıyla yapılan deneyde deneklerin çocukluklarından başlanarak, ilk gençlik ve orta yaşlılık dönemleri incelenmektedir. 378 muhtelif Camide 40 yıl süren gözlem ve incelemelerin sonuçlarının gelecek yıllarda kamuoyu ile paylaşılacağını ummaktayız. Biz şimdilik ulaşılan sonuçların bir kısmını paylaşmakla yetineceğiz.
1979 yılında başlatılan deney kapsamında, her Cami cemaati için birer kontrol ve deney grubu belirlenmiştir. Çocukların kontrol grubu olarak belirlendiği deneyde, emekliler ve hacı amcalar deney grubu olarak tespit edilmiştir.
Araştırma, özel olarak görevlendirilen hacı amcalar tarafından “hışt-pışt-kışt” ya da “burası oyun yeri mi bakem?!” denen veletlerin sonraki yıllarda Camiye devam edim oranlarının çok düşük olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca hacı amcaların bastonu din eğitiminde önemli bir materyal olarak kullandığı da gözlemlenmiştir.
Çocukların, cebinden şeker, fıstık, fındık çıkaran hacı amcalara sempati besledikleri, aynı şekilde bu şeker-fıstık toplayan çocukların, ilerleyen yaşlarda fıstık alamasalar da Camiye karşı olumlu tutum geliştirdikleri de görülmüştür.
İmamları bonibon-fıstık veren Camilerde 0-6 yaş grubu ve 6-12 yaş gruplarında cemaate devam oranında artış görülmüştür. 6-12 yaş grubunda iltifat sözlerine daha çok karşılık verildiği tespit edilmiştir.
Araştırma sonuçlarına göre namaz aralarında Camide oyun oynamalarına müsaade edilen çocukların, 0-6 yaş arasında Camiyi oyun alanı olarak gördükleri, 6-12 yaş döneminde Caminin adabını fark etmeye başladıkları ve 12 yaşından sonra Camiye devam oranlarında azalma olsa bile istikrar gösterdikleri gözlemlenmiştir. Çocukken Camide oyun oynayanların ergenlik ve gençlik dönemlerinde Camiye gelmeseler bile saygı duydukları tespit edilmiştir.
Ramazan ayında ve teravih namazlarında 10 yaşına kadar çocukların, hanımlar kısmında çok daha özgür oldukları ve teravih atmosferinden eğlendikleri görülmüştür. 10-17 yaş aralığındaki delikanlıların, hanımlar kısmından ayrı asma kat, son cemaat yeri veya müştemilat tabir olunan bölümlere kaydıkları görülmüştür.
Araştırmanın Cami oyunları taşıyan başlığında; namaz vakitleri dışında; tespih toplama, tespihlerle şekiller yapma, güreş, takla, boğuşma, koşu, saklambaç, ilahi söylemece, üst katlara çıkmaca, minbere geçip imam taklidi yapma, mihraptan Camiyi süzme, minare merdivenlerine çıkma, Cami akustiğinde ses ve musiki temrinleri; namaz vakitlerinde cemaati izleme, namaz kılan cemaati gıdıklama vb. oyunlar tespit edilmiştir. Bu oyunların Cami görevlileri yahut yetişkinler nezaretinde olması halinde daha kalıcı tesirleri olduğu gözlemlenmiştir.
Ayrıca jeo-kültürel unsurların da çocuk-Cami ilişkisinde dikkate alınması gereken bir faktör olduğu anlaşılmıştır. Şarktaki Şafi balaların Cami kültürüne yakınlaşmasının Batıdaki bebelere göre daha verimli olduğu da görülmüştür.
Önemli bir sosyo-pedagojik olguyu konu edinen bu araştırmanın tamamlanmasından sonra tüm sonuçların kamuoyu ile paylaşılmasını temenni ediyoruz.