Malkolm X


malcolm kitapAlex Haley (Çev. Yaşar Kaplan), İnsan Yayınları, İstanbul 2016.

Malkolm X, Yine Dergi zemininde daha önce Davut Çoştu’nun ilgili yazıları ile kendine yer bulmuştu. Bu yazılar daha çok Amerika’daki Nation Of Islam isimli Müslüman topluluğu ve Malkolm X’in bu topluluk içindeki konumu ile ilgiliydi.

https://yinedergi.wordpress.com/2017/04/13/the-nation-of-islamislam-ummeti-cemaati/

https://yinedergi.wordpress.com/2017/06/22/the-noida-ramazan-ve-oruc/

https://yinedergi.wordpress.com/2017/10/26/the-noide-islami-yasam-ve-yeniden-dogus/

https://yinedergi.wordpress.com/2018/01/11/hayatindaki-iki-donum-noktasiyla-malcolm-x/

Bu yazıda ise ilk baskısı 1984 yılında, İnsan Yayınlarından çıkan, dilimize Yaşar Kaplan tarafından çevrilen ve Malkolm X’in otobiyografisini içeren kitap üzerinde duracağız. Malkolm X’in hayatını anlatan bu kitap, serbest gazetecilik ve yazarlık yapan Alex Haley’in uzun soluklu röportaj dizisi neticesinde oluşmuştur. Bu kitapla, Amerika’da İslam’ın yayılması ve zenci hakları için mücadele etmiş, peşinden sürüklediği kitleleri derinden etkilemiş bir insanı yakından tanıma fırsatını bulmuş oluyoruz. Haley, kitabın önsözünde bu eserin oluşumunun geçirdiği aşamaları yaklaşık yüz sayfa boyunca anlatıyor. Önsözü okur ve kitabın yedi yüz sayfa olduğunu göz önüne alırsak Amerikalıların yaptıkları işleri yapış tarzlarını anlatmaktan hoşlandığını görebiliyoruz.

Otobiyografiler, topluma mâl olmuş kişilerin yaşadıklarının ayrıntılarına yakından bakabilme ve kendi hayatımıza katabileceklerimiz açısından ilham verici bir tür olarak karşımıza çıkıyor. Bu tür açısından Yine Dergi olarak okuduğumuz, Kemal Karpat (Dağı Delen Irmak), Mahir İz (Yılların İzi), Cinuçen Tanrıkorur (Saz ü Söz Arasında) kitaplarından etkilendiğimizi ifade edebiliriz. Halikarnas Balıkçısı’nın kaleme aldığı Mavi Yolculuk isimli otobiyografiyi de kişisel olarak beğendiğimi ifade edebilirim.

Malkolm X’in otobiyografisinde onun hayatının dönüm noktaları olan babasının öldürülmesi, annesinden ayrılması, hapishaneye düşmesi, İslam’la tanışması, Nation Of Islam’ın önemli bir figürü haline gelmesi, bu gruptan ayrılması, Hacca gitmesi gibi olaylar en ince ayrıntısına kadar ele alınıyor.

Malkolm X’i bizim gözümüzde değerli yapan zencilerin ikinci sınıf vatandaş olarak görüldükleri bir dönemde; ABD’de İslam’ı yaymak için verdiği mücadeledir. Kitabı okuduğumuzda Malkolm X’in zenciler üzerine yaptığı çözümlemeler ve yorumlar oldukça değerli görünüyor. Bazıları bugün de geçerliliğini koruyan bu fikirler ile bizden uzak bir coğrafyada ve kültürde yaşayan insanların hayatlarına, kültürel kodlarına, ruh hallerine yakından bakma fırsatı buluyoruz.

Kitapta dikkatimizi en çok çeken bölümlerin birkaçının üzerinde bilhassa durmak istiyoruz. Malkolm X, Amerika’da sadece Müslümanlar arasında değil Müslüman olmayan zenciler arasında da oldukça saygı gösterilen bir lider. Kitabın satır aralarında, işlediği suçları dahi anlatmaktan çekinmeyen samimiyetin bu saygının elde edilmesinde önemli bir etken olduğunu düşünüyoruz. Zencilerin ikinci sınıf vatandaş görüldüğü bir dönemde beyaz yakalı olmayan zencilerin büyük bir kısmı, bir şekilde suça bulaşıyor. Malkolm X de gençlik döneminde uyuşturucu satıcılığı, kadın ticareti, hırsızlık gibi suçları işliyor. Hırsızlık yaparken kurmuş olduğu çetede beyaz kadınların olması ise onun anlatımıyla cezaevine girmesini kesinleştiriyor. Yani hapishaneye girmesine; işlediği suçlar kadar bu suçları beyaz bir kadın ile gerçekleştirmiş olması da etki ediyor. Malkolm bundan önce de okulda başarılı olmasına rağmen beyaz öğretmenin ona toplumun ayak işlerini yapmasını önermesinden sonra ırkçılıkla tekrar karşılaşmış oluyor. Çocukluk ve gençlik döneminde karşılaştığı bu ayrımcılıkların daha sonra bu ayrımcılığa karşı yürüttüğü savaşta motivasyon kaynağı oluşturduğunu görebiliyoruz.

Malkolm’un hayatında dikkatimizi çeken diğer bir husus da hapishane günlerine aittir. Hapishanede bir çeşit aydınlanma yaşayan Malkolm, girmiş olduğu tartışma gruplarında hitabet yeteneğini geliştirmiş, kütüphane ile olan ilişkisinden dolayı entelektüel seviyesini ilerletmiştir. Yalnız burada kitabın ilerleyen sayfalarında dikkatimizi çeken şöyle bir nokta akılda kalıyor. Nation of Islam’a katılıp peygamber olarak gördüğü Elijah Muhammed’in anlatmış olduğu saçma efsaneler karşısında hapishanede etkilendiği entelektüel birikimi pek ön plana çıkaramıyor. Örneğin Elijah Muhammed’in insanlığın kökenini ve zencilerin bu köken içindeki yerini anlattığı derste; yeryüzündeki ilk insanların zenciler olduğundan, yeryüzünde kurulan ilk şehrin Mekke olduğundan, burada Yakup isminde birinin çıkıp bozgunculuk yapmak için siyahları beyaz ırka çevirmeye çalıştığından, beyazların siyah ırk içinden kovularak oluştuğundan vs. bahsediyor (sf.395-400). Malkolm’un bu inanılmaz hikâyeleri kabul etmiş olması enteresandır. Bu efsanelerde geçen “Şahbaz” kabilesini daha sonra hac dönüşünde isim olarak “el-Hacc Malik el-Şahbaz” olarak kullanmıştır. Yani Amerika’da Malkolm X’in de dâhil olduğu ve önemli bir konuma yükseldiği Nation of Islam’ın kurucusu olan Elijah Muhammed’in anlattığı efsaneleri ondan ayrıldıktan ve kendi cemaatini kurduktan sonra da kullandığını görebiliyoruz.

Sünni bir bakış açısıyla görece İslam ve peygamberi ile olan bağları gelişmiş bir toplum olarak bizim için tartışma kabul etmez meselelerde dünyanın değişik coğrafyalarından kültürün din üzerinde ne kadar etkisi olabildiğini bu kitapta görebiliyoruz. En yakın örneğine Muhammed Ali’nin cenazesinde şahitlik ettiğimiz farklılıklar, cenaze töreninin neredeyse Hristiyan geleneklere göre yapılma sonucunu doğurabiliyor (Davut Çoştu’nun ilgili makalelerinde bu ayrılığın ayrıntılarına ulaşılabilir.) Günümüz cemaatlerinde çokça gördüğümüz araştırmadan ve şüphe etmeden kabul etme olgusu NOİ’de de kendisini göstermiş görünüyor. Kendi kutsal kitabı ve peygamberi ile doğrudan iletişime geçmek yerine; onları okudum diyenleri dinlemek sanırım Müslümanların en büyük handikaplarından bir tanesi. Türkiye’den binlerce kilometre uzakta farklı bir tarih ve kültürün ürünü olan insanlarda bile inancın, kişilere hapsedilmesiyle yaşananlar birbirinin aynı senaryolara sahip farklı filmler gibi görünüyor. Aktörler farklı olsa da konsept ve akış maalesef aynı ilerliyor.

Kitapta Yahudilerle ilgili geçen anılar da oldukça etkileyici görünüyor. Geçerliliği bugün de devam eden davranış kalıplarının Malkolm X’in yaşadığı dönemde de aynen tekrarlandığını görebiliyoruz. Örneğin Yahudilere karşı getirilen en küçük eleştiriler dahi Antisemitizm çerçevesinde değerlendiriliyor. Yani Yahudilerin yapmış olduğu hataları dile getirmek sizi Hitler ile aynı kefeye koyabiliyor. Malkolm da vermiş olduğu konferanslarda bu tür yaklaşımlarla karşılaşıyor.

Malkolm X kitap boyunca sanırım zencilere has üslubuyla hep içten içe övünme ve kendini beğenmişlik duygusunu bize yansıtıyor. Bir Müslüman olarak bizim pek hoşumuza gitmeyen bu durum Hac’ca gittikten sonra bir nebze olsa değişse de bu değişimi göstermeye ömrü vefa etmiyor. Ayrıca kitapta Amerika’nın güncel meseleleri hakkında yapılan yorumlar kitabın akıcılığını artırıyor. Örneğin Montgomery Boykotu, Washington’a yapılan büyük siyah yürüyüşü gibi meseleler hakkında birinci ağızdan yorumlar okuyabiliyoruz.

Malkolm X ‘i tek kelimeyle özetleyecek olsak sanırım bu kelime Aktivist olurdu. Hayatının her döneminde içinde bulunduğu şartları değiştirmek için uğraşan bu insanı her yönü ile mükemmel biri olarak niteleyemeyebiliriz belki ama çalışkanlığının hakkını teslim etmemiz gerektiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Malkolm X’in hayatı bu kitapta geçen otobiyografiye son derece uygun şekilde beyazperdeye de aktarılmıştır. Spike Lee tarafından yönetilen filmde Malkolm X’i Denzel Washington başarılı bir şekilde canlandırıyor. 1992 yapımı bu filmi kitaptan sonra izlemek güzel olabilir.

One comment

  • Güzel bir tanıtım olmuş, ellerine sağlık. Hacdan döndükten sonrasını ben Alex Hailey’nin girişinde pek göremedim. Yalnız şu klibe bakmak bile onun eski düşüncelerinden ne kadar rahatsız olduğunu gösterecektir. Allah rahmet eylesin.

Submit a comment

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s