Ben gidersem Feryâd
Bir ses çatallanır elbet ardımdan
Tıpkı güz vakti geldiğimdeki gibi
Usul usul yol alır, giderim
Ben gidersem sırtımın kambur yüküyle
Tekamüle ermişlerin dualarını da alır giderim
Bir ikindi vakti düştüğüm kuyudan
Zamanın tırnaklarıyla tırmanır,giderim
Ben gidersem yağmurlu türküler eşliğinde
Menzilimi çizemez Pîrî Reis
Seyir defterim kolumun altında
Noksan şiirler tamam olur,ben giderim
Ben gidersem hamuşların ardı sıra
Yerin yüzünden göğün yüzüne yağar yağmur
Çalınır da göğsümün kemik kapısı
Gürültülü tepeleri terk eder ,giderim
Ben gidersem şu yolları bitmez dünyadan
Ben uyanırsam şu kâbusla karışık rüyadan
Ben bitersem şu kafamdaki ağır yaradan
Bilin ki gitmek için uygun bir zaman.
Diline, yüreğine sağlık sevgili kardeşim. İfade ettiğin gibi herkesin kendine en uygun bir ölüm vakti var elbet.Rilke nin satırlarını getirdi aklıma:”O kendi ağır ölümünü öldü.Gördüğüm başka kimseleri düşündüğümde hep aynı şey.Hepsi kendi ölümlerini öldüler.”
Şiiriniz güzel, ellerinize sağlık. Çalınır da göğsümün kemik kapısı, mısrasını çok beğendim. Bende aşka, eksiğini aramaya; ölüme, ölümün misafir olarak geldiğine dair hoş bir hayal uyandırdı. Benim mısradan anladığım bu. Kolaylıklar dilerim.
Nazik sözleriniz için teşekkür ederim. Saygılarımla.