Aşk hayatımızdan iş hayatımıza kadar her türlü seçimlerimizde gerçekten tam olarak özgür müyüz? Günümüzde hakim olan değerlendirme ve rasyonel seçim takıntısına rağmen dış etkenlerden bağımsız bir şekilde “en iyi” seçimi yapabilir miyiz? Yaşamımızın her noktasında karşımıza çıkan seçeneklerin fazla olması bize ne gibi faydalar veya zararlar sağlıyor? Seçme İkilemi’nde, Renata Salecl hayatımızın her noktasında gerçekleştirdiğimiz seçimlerimizin yaşadığımız modern kapitalist düzen içerisinde bizi daha özgür bireyler olduğumuz yanılsamasına sevk ettiğini söylüyor. Yaşamının mutlak efendisi olarak gösterilen birey, sunulan sonsuz seçenekler karşısında seçmenin bir külfete dönüşmesi halinden ancak yine sistem tarafından sunulan sonsuz teşvik ve yönlendirmelerle kurtulabildiğinin farkına varamamaktadır. Yazara göre modern kapitalist toplumda yaşam tercihleriyle tüketici tercihlerine aynı muamele yapılıyor: ”Doğru duvar kağıdını ya da saç kremini bulmaya çalışır gibi “doğru” hayatı bulmaya çalışıyoruz. ” Salecl, bu konuları keskin gözlemleriyle ele alarak yaşadığımız toplumu gündelik hayattan örneklerle açıklamaya çalışıyor. Sizin seçme özgürlüğünüz dahilinde olan bu kitabı okuma ediminiz de belki sizin özgürlüğünüze bir müdahaledir. Kim bilir?