Yunus dedikleri


Yunusu bilirsiniz. Delikanlıdır, susmasını konuşmasını bilir. Yunusu bilirsiniz, ne zaman birinin başı sıkışsa Yunus ona koşar. Eğilmez. Dik durur. Yunus yalan bilmez, sözünü eğip bükmez. Karşısına bir ordu dursa bana mısın demez. Yunusu bilirsiniz, merttir, ateşlidir, gözü korkmaz ama akıllıdır.

Yunusa ‘hak’ demeye görün. Dağları sallar yeminle. Kardeşi gibi sever, merhamet eder, kolunu kanadını gerer mazluma. Yunus, koskoca bir yürektir aslında; bir başına da olsa, meydan okumaktan vaz geçmez.

Yunus biraz sabırsızdır, öfkesini tutar ama yine de yapacağını yapmaktan geri durmaz. Yunusun başı sıkışınca, Dost’a el kaldırır. Kendi ellerini bile göremeyeceği karanlıkta kalınca, Yunusu ümit kurtarır, tövbe kurtarır.

Yunus içlidir, hislerini gözünden okursunuz. Nasıl dalganır onun yüreği, sonra neler dökülür dilinden, bilirsiniz.

Yunus affeder, gönlü büyüktür. Bilirsiniz onu. Geri döner ve inandığını söylemekten yine çekinmez. Böyledir Yunus.

12 comments

  • ‘İçimde bir dertli bülbül
    Öter yunus yunus diye
    Söz bahçemde her gün bir gül
    Öter yunus yunus diye’…

    Yazınızı çok beğendim. Kaleminize sağlık.

  • “yunus öldü deyu sala verirler
    ölen hayvan imiş aşıklar ölmez”

  • yunuslar üç oldu;
    -Denizdeki balık olan.
    -O balığa adını veren
    O ad verenden adını alan, dile hayat veren..
    Hangisi bu Yunus?

  • ehlisünnet düşüncesinin bazı zaralı durumlarında biri de şu ki biz peygamberlere yoğunlaşmaktan ziyade, HZ. Muhammed sonrası müslümanlar daha iyi biliniyor. evet geçmiş olması yazılı tarihten önceye denk gelmesi etkili ama yalan söyleyen tarih Onlar için de söylesin en azından. ben şahsen camilerde Ömer Osman Ebubekir Hasan Hüseyin Ali isimlerinden se İbrahim, Yunus, Nuh İsa Meryem.. isimlerini daha çok görmek isterim.

    bu yazı bu çerçevede çok anlamlı geldi. hele yunus çağı diyebileceğimiz bu çaresiz halimizde, kimselerin iyi olana yanaşmadığı böylesi çağlarda Yunus’u tanımak çok önemli…

    • kardeşim okulda böyle şeyler mi anlatıyorsunuz siz çocuklara; ahmet kaya – abdullah kavaklı – ömer faruk çevik üçlüsü, trük milli eğitimini çökertmek için ankara – istanbul ve bursya hangi güçlerin eliyle yerleştirildi merak ediyorum doğrusu 🙂

  • ah sabır.. sabır da yok olduğunda ne kalır elinde yunus’un.. taş çatladığında son bir söz ile.. sabrın sonu selamet olmadığında.. ninova mı ağlasın yunus mu bu terkedişe? gönül dergahında hep kapı dibinde bırakılmışsa meğer, dergah mı yansın yunus mu bu gidişe?

    yunus gider, gönlü ninova’dadır. yunus gider, dergah hep ordadır. yunus kovulmuştur bi kere bu dergahtan. hep ittirilmektedir. dergah yunus’un içindedir, ninova yunus’un içindedir. yunus, balığın içindedir. yunus yunustadır artık.

    yunus şehri terkeder, Rab yunus’a kızar.

  • ve yaraşmaz hiç bir kula ‘ben yunus’tan evlayım’ demek.

    Ahmet bey o kadar haklısınız ki size zulm etmezsek dünyada herkes hakkını kaybedecek…

  • hatta ehl-i sünnet ikimizi de tekfir etmezse sizden bu konuda bir yazı bile isterim..

  • Yasincim eline sağlık.

    Ne yalan söyleyeyim; Taptuk’un Yunûs’u, Emre olanı, benimçün Yunûs a.s.’dan daha etkili, etkileyici, istikamet verici oldu, olageldi. Bu topraklarda neşv ü neva bulan islam medeniyetinin ve bugün hala insanlık için potansiyel bir umut olabilmesini birkaç sebebe bağlayacaksak bunlardan biri Yunûs olurdu diye inanıyorum.

    Dücane Hoca’nın muhterem babasının mealen “bir müslüman evladının başucunda K.Kerim yanında safahat bulunmalıdır” gibi bir nasihatı vardır, bence K.Kerim yanında bir Yunûs divanı da gerekir Türkçe konuşabilen her müslüman evlâdına.

Submit a comment

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s