Namazı Namaz Olmaktan Çıkarmak


İslam alimleri arasında şu konuda ihtilaf olduğu naklediliyor: “namaz mı en faziletli ibadettir, oruç mu?” Alimlerin çoğu namaz demiş, ama oruç olduğunu söyleyenler de olmuş. Oruç olduğunu söyleyenler, nefsin terbiye edilmesi cihetinden orucun daha kıymetli olduğunu söylemişler. Hakları da var doğrusu. Hakikaten oruç, layıkıyla eda edildiğinde kişiyi nefs-i emmârenin tasallutundan kurtaracak bir ibadet. Hem şehevî, hem de gadabî yönümüzü kontrol altına alıyoruz bu sayede. Nefsin arzu ettiği ne kadar şey varsa “dur bakalım, o dediğin şeyi isteyemezsin, çünkü oruçsun” diyoruz. Nefsin nefret ettiği, bağırıp çağırmak istediği ne kadar durum olursa da “sakin ol, öfkene yenik düşme, düşersen bu da şeytanın aldatmacasına kanmak olur” diyoruz. Dolayısıyla manasına riayet edildiğinde oruç gerçekten pek kıymetli. Ancak benim gönlüm de cumhurdan yana. Namazın daha değerli olduğunu düşünüyorum.

İslam dini nedir, sorusuna verilebilecek en muhtasar cevaplardan biri “teslimiyet” olsa gerektir. İslam, Allah’a teslim olmanın, O’nun iradesine boyun eğmenin ve O’nun karşısında kendini (nefsini) unutmanın dinidir. Nefsimizi ne kadar alçaltırsak, İslam’a o kadar yaklaşmış oluruz. Nefse boyun eğdirmenin, İslam dinindeki en sürekli ritüeli ise namazdır. Namazı günde en az beş defa kılıyoruz. Beş defa “Allah en büyüktür. Dolayısıyla sen O’nun karşısında küçücüksün” diyerek namaza başlıyoruz. Beş defa, O’nun huzurunda el pençe divan duruyoruz. Onlarca kez O’nun önünde boyun eğiyoruz, başımızı yere koyuyoruz. Kısaca namazda her ne yapıyor isek “emrine amadeyim, karşında boynum kıldan incedir” demiş oluyoruz. Malum, insan nisyan ile maluldür. Çokluk alemine daldığında Tek’i, Allah’ı hemencecik unutuverir. O nedenle insana sürekli konumunu hatırlatacak bir ritüele ihtiyaç vardır. İşbu ritüel de namazdır. Günde beş vakit “kendini bil ki Rabbini bilesin” sözüne ittiba etmeye çalışıyoruz. Allah’a kul olduğumuzu, nefsimize değil O’na tapmamız gerektiğini hatırlıyoruz.

Oysa oruç, yılda bir kez, ramazanda farz olan bir ibadettir. Evet, belki orucun nefis üzerindeki etkisi namazdan daha yoğundur, ama senede ya 29 gün tutulur, ya 30 gün.  Namaz ise her gündür. Her an hatırımızda olan bir ibadettir. Bu nedenle namazın kıymeti, oruçtan daha fazladır diye düşünüyorum.

Namazın değeri bu kadar fazla iken, nasıl oluyor da teravih namazlarımızı bu kadar değersiz hale getirebiliyoruz şaşırıyorum. Vakıa hepimizin malumudur, ramazan ayında yatsı ve teravih namazını kılmak için camiye gittiğimizde çoğu kez karşılaştığımız manzara şudur: yatsının farzı, erkanına uygun bir şekilde güzel güzel kılınırken, beş dakika sonra kıldığımız teravihlerde namazı namaz olmaktan çıkartıyoruz. Teravihler namaz değil, oyuna dönüşüyor. Sanki farz namazı huzurunda kıldığımız tanrı ile, teravih namazını huzurunda kıldığımız tanrı birbirinden farklı. Bir tanesine huşu ile boyun eğerken, diğerinin huzurundan bir an önce kaçmak istercesine bir namaz kılıyoruz. “Haşa mine’l-huzûr!” Allah Teâlâ kendisine böyle kulluk yapılmasından münezzehtir. Düşünürken bile ne kadar rahatsız edici oluyor değil mi? İşte biz bunu ramazanda her akşam temrin ediyoruz camilerde. Namazı ayağa düşürüyoruz. İçini boşaltıp, ne idüğü belirsiz bir koşturmacaya çeviriyoruz. Allah bunun hesabını sorar. Aklı başında Müslümanların bu konuya el atması gerekir. Bu fâsid örfün bir an önce toplumumuzdan temizlenmesi icap ediyor. Yoksa kıldığımız namazlar, hiçbir zaman bizi “edepsizlikten ve uygunsuzluktan” alıkoymayacak.

3 comments

  • işte hocam bu yüzden mahalle caminde kılmak yerine hacı bayram gibi camilere gidiyoruz hızlı kılmak yerine sekiz kılıp çıkıyoruz, gerçi diyanetin de hızlı kıldırılmaması üzerine camilere iki yıldan beri uyarı yolluyor diye biliyorum ama sanırım hala uyulmayan yerler var.

  • Hadicim ağzına sağlık.
    Namaz vs oruç ve matematik hesaplar konusuna girmeyeceğim. Teravih namazlarındaki bu yaygın vahim durum aslında vakit namazlarındaki durumun bir yansıması. Millet olarak kıyamı kısa tutmak konusunda pek mahiriz. Teravih öncesi yatsının durumu biraz özür beyanı gibi. Dediğin gibi inşallah bu fasid örften bir an önce kurtuluruz.

  • “Sanki farz namazı huzurunda kıldığımız tanrı ile, teravih namazını huzurunda kıldığımız tanrı birbirinden farklı.” guzel bir tespit.

Submit a comment

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s