Alak


Yazar: Zeynep Özer

Rahman ve Rahim Allah adına;

Kendi adına okutan ve bilmediğimi öğreten Allah’a hamd ederim. Bilip de şaşırmaktan sana sığınırım. Sen ki kerem sahibisin. Öğrenme ve bilme yeteneğimi yaratma lütfunla bahşettiğini unutup kendimi yeterli ve kimseye muhtaç hissetmeme kibrine kapılıp sapkınlığa düşmekten korkarım. Şüphesiz ki her bilmenin üstünde hakkıyla bir bilen vardır, O da sensin ya Rabbi. Eksikliğimi ve acizliğimi bana unutturma Allah’ım. Sahip olduğum her imkânın sahibi sensin. Her şey bir tercihten ibaretken imanım en büyük tercihim oldu. İnsanın en büyük tercihi en zor sınavı oluyormuş Allah’ım. Nimete sahip olduğunda Rabbini unutan, sahip olduğu nimeti kaybettiğinde Rabbini hatırlayan bir iman nankördür.  Nankör bir imanın kalbimde yeri yok, imanımı senin yolunda sabit kıl Allah’ım. Biliyorum ki; yanlış, nankör bir iman algısı zihin haritamı bulanıklaştırır. Bulanıklaşan bir zihin haritasının çizeceği hayat algısı nasıl olur Allah’ım? Tekrarı olmayan bir hayatın perdesini yanlış bir hayat algısıyla kapattırma ne olur. Seni seçen imanımla, bütün çaresizliklerin çaresi olmaya muktedir kudretine sığınarak diliyorum:  Beni de seçip salihlerden eyler misin Allah’ım?

Bütün içtenliğimle kapına geldim. Ey bütün kilitlere anahtar olan! Dünya hayatını yaratmandaki insanî gayeyi bana unutturma. Sevdiğin kullarınla alışveriş yapan Allah’ım, dünyadaki hayır ve iyilik alışverişime bereket ihsan et. Buradaki hiçbir malın, mülkün, makamın, zenginliğin senin nazarında kıymeti yok biliyorum. Değersiz gördüğün dünyaya değer verme gafletine düşürme beni Allah’ım. Çoğu zaman dünya hayatının acımasızlığı, eksikliği, adaletsizliği yüreklere ağır geliyor. Yürekler büyük kayalar taşıyor gibi bazen beden ruhu taşıyamıyor Allah’ım. Sen yüreklerimize sabır yağdır, yağdır da yüreklerimiz vadettiğin hesap gününün varlığıyla hafiflesin. Öyle bir hesap günü ki o, hem hesap sorulur hem hesap verilir o günde. Ey dilediğini hidayete erdirip dilediğini saptıran! Hidayetinle beni de lütuflandırır mısın?

Tek kutuplu hayat görüşleri ahireti unutturdu, dünya hırpalanan hayatlarla doldu Allah’ım. Yeryüzündeki kötülükleri engelleme sorumluluğumuz olduğunu ne çabuk unuttuk. Doyumsuz ve tatminsiz hayatlarımıza zulmeder olduk. Arzu ettiğimiz her şeyi elde edeceğiz sandık. Şuursuz ve bilinçsiz anlar biriktiriyoruz. Hızlı gidiyor; durumları, hadiseleri, duyguları hissedemiyor adeta tatminsizliğe doğru dörtnala koşuyoruz. Ruhundan üfleyip meleklerine secde ettirdiğin, yeryüzündeki yansıman olarak şereflendirip adına insan dediğin varlığın hayat merkezi kayıyor Allah’ım. Merkezi kayan hayatların ruhları, boşlukta huzursuzluk ipine tutunmuş avare avare sallanıyor. Hüsran içindeyiz. Ancak yavaşladığımızda duyabiliyoruz seni. Sen bizi ne terk eder ne de darılırsın. Ey rahmeti adaletine, adaleti de rahmetine engel olmayan sonsuz hikmet ve kudret sahibi! Ey şaşıranlara, kaybolmuşlara yolunu gösteren Allah’ım! Bahşedeceğin lütfa muhtacız. Bütün gayretim ve ümidimle istiyorum:  Belimizi büken bu yükten bizi kurtarıp hayatımızın merkezi olur musun? Vermek istemeseydin, istemek vermezdin biliyorum. Ne olur bizleri bağışla ve şanımızı yücelt Allah’ım.

İnsanı başıboş bırakmayan Allah’a sonsuz hamd ederim. Yaratıp düzene koyana teşekkür ederim. Her düzene koyduğunu çöpe çevirdiğim için özür dilerim. Var olmanın hakkını verememekten sana sığınırım. Yarattığın her şeye imtihan penceresinden bakabilmek isterim. Öldüren ve dirilten Allah’ım! Güldüren ve ağlatan sensin bilirim. Gaflet içinde oyalanmaktan, hayat nimetinin hakkını verememekten korkarım. Dilediğini başarılı kılarsın. Şüphesiz her şeye gücün yeter. Korkularımdan beni de emin kılıp, beni de senin yolunda başarılı kılar mısın Allah’ım?

Submit a comment

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s