İnanmak


İnanmak, ümit etmektir.

Bugün ve yarını güvene almaktır.

İnanmak; var olmanın, tadı ve tuzudur.

İnanmak; yeniden başlamak, her an var olma azminde olmaktır.

İnanmak sonsuzluğa, sonsuz güce kendimizi emanet etmektir.

Sonsuzca var olmak, sonsuzca yaşamaktır.

Bütün renklerle görmek, ışığı olmaktır kâinatın.

İnanmak; sonsuzluk peşinde ve sonsuzluk içinde yürümektir.

Korkulardan azade… Gelecek endişesi, geçmiş korkusu olmadan haz ve sevinç sahibi olmaktır.

İnanmak; tebessüm etmektir, ağlamaktır.

Hazzın yağmur gibi gözümüzden süzülüp gönlümüze akmasıdır.

İnanmak dosdoğru olmak, saf ve selim olmaktır.

Öldürmeye gelenin kendinde dirildiği şeyin adı inanmaktır.

İnanmak; rızık endişesi taşımamaktır. Rezzak’a inanmaktır.

İnanmak olmaktır, oldurmaktır. Güven vermek, güven almaktır.

İnanmak; korkmaktır. Olmak gerektiği gibi olamama endişesidir.

Başkasının hakkına riayetsizlik gafletinde bulunmanın korkusudur.

İnanmak; sevmek, sevilmek, sevgiliye kavuşmak için vuslat yollarını milim milim ölçmektir.

İnanmak; sağlam kulpa tutunmaktır.

Allah’ın boyası ile boyanmaktır. Ona benzemeye uğraştır.

İlim öğrenmektir. Haksızlık karşısında susmamaktır. Haksızlık yapıp birilerini incitmemektir.

İnanmak; yanında, uzağında ve hatta ğaybında olana dua etmektir.

İnanmak; emr olunduğu gibi dosdoğru olmaktır.

İnanmak kuşlar gibi semada süzülmek, gemiler gibi denizlerde akıp gitmektir.

İnanmak gitmektir ve yine gitmektir. Menzil görülene kadar azm etmektir.

Bir menzilden sonra başka menzile varma hevesinde olmaktır.

İnanmak; her an var olmaktır. Bir iş bitince diğerine başlamaktır. Hiçbir şeyin mutlak faili olmamaktır. O’na bırakmaktır…

İnanmak; ğaybın anahtarlarının gücüne güvenmektir. Bütün kilitlerin açılacağına olan inanç inanmaktır.

İnanmak, her bilenden daha çok bilen birinin olduğunu bilmektir.

Mütevazi olmaktır. Kanaatkârca yaşamaktır.

Kendi içine sığabilmenin adı inanmaktır.

Başkasının bağına bostanına girmemek, inanmaktır.

Haksız yere kimsenin tavuğuna “kış” dememektir.

Kendi olmak, kendisi ile olmak ve yalnızca O’nun için olmak. Sırrını O’na vermek… Kendini yalnızca O’na ifşa etmek inanmaktır.

İnanmak; gül dalından gül alırken dikeni kırmamaktır. Gül için dikeni sevmektir. Sevmek… kendini yalnızca orada aramak inanmaktır.

İnanmak, ejderhalardan, karunlardan, firavunlardan korkmamaktır.

İnanmak, belki de Don Kişot olmaktır.

İnanmak hak için kılıcı keskinleştirmektir.

Çuvaldızı başkasına batırmadan iğneyi kendine batırmanın adı inanmaktır.

İnanmak üretmektir. İlahi tecelliyi kendinde tescillemektir.

Nur olmak, nura kavuşmak, yol göstermek, yol olmak, inanmaktır.

İnanmak bu dünyada gelip geçen bir yolcu gibi olmaktır.

Yanmamak için dünyayı bir ağaç gölgesine çevirmek, inanmaktır.

İnanmak; karşılıksız vermektir. Aç ile aç, mazlum ile mazlum.

İnanmak; yerkürenin ve yedi kat semanın merkezi olmaya çalışmaktır.

Hiç kimsecikler olmasa tek başına var olmak inanmaktır.

İnanmak; haksızlık karşısında var olmaktır. Sert ve haşin…

Haklının yanında yüreği kuş gibi olmak, haksızlık yapmamak için sessizce durmayı başarmaktır.

Sabretmektir.

İnanmak; bütün güzelliklerin kaynağı olmaktır.

İnanmak ihanet etmemektir. Koğuculuk  yapmamak, yalan söylememektir.

İnanmak insan olmaktır. Ünsiyet sahibi bulunmaktır.

Her şeyi bir şey için sevmektir. Sevmeyi zedelememek için sevmektir.

İnanmak kin beslememektir. Benim doğrum için başkasına zulmetmemektir.

İnanmak karanlıkta mum, hararette gölge, soğukta ateş olmaktır.

Zıtlıklar içinde orta yolda olmanın adı inanmak, mümin olmaktır.

ÜMİT ve KORKU

Beyne’l-havfi ve’r-reca

a-Reca

Bir ümit ver,

Rüzgarla uçup geleyim sana

Bir ümit olsa

Gece gündüz olur.

Bir ümitle cehennemden yollar cennete açılır.

Bir ümitle var oluruz.

Bir ümitle yaşar

Bir ümitle kabulleniriz ölümü…

Ümit olmaktır, ümit batmayan güneştir.

Ümidi ümit etmek de ümittir.

Ümit, karanlığa karşı aydınlığı,

Zulme karşı, adaleti

Cehalete karşı, ilmi tercih etmektir.

Ümit her yerde, her halde var olmaya tutunmaktır.

Hayatın kenarında değil, ortasında yaşamaktır.

Ümit, tebessüm etmektir.

Ümit, gayrete gelmektir.

Ümitle iman ederiz.

Ümidi olmayanın ilahı olmaz.

Ümidi olmayanın varlığı olmaz.

Ya köprüden düşer, ya zehirli bir kadehle karanlığa gömülürüz.

Ümit, her an bir şey olabilmektir.

Ümit, yokluğu yok etmektir.

Ümit, ruhun aydınlanması,

Gönlün kuvvetlenmesi,

Ümit, hayal etmektir.

Hayalin peşinden koşmaktır.

Ümit, her zorluğa tahammül etmektir.

Ümit; yaşamak için aşımız, ekmeğimiz

Suyumuz, soluduğumuz havadır.

Ümitle kalkar, ümitle uyuruz.

Fecre ümitle uyanır, güne ümitle başlarız.

Ümit, imanın esasıdır, suyudur, hayat kaynağıdır.

Ümitle yağmuru bekleriz

Ümitle tohum, ekin olur

Tomurcuk ümitle açar, meyve olur.

Ümit, aşkın pınarıdır.

Onunla aşka gelir, onunla delilik yaparız.

Ümidi olanın her şeyi vardır.

Kanaatkârdır ümitli olan,

Mütevazidir ümitli can.

Kıyamet kopsa, Cennet aydınlığı ümitle belirir.

Çocuk yürümek için ümit eder.

Anne çocukların acısına ümitle katlanır.

Ümit varsa…

Yer yarılsa, gökler ateş olup dökülse, denizler kaynasa

Ne olur?

Bir ümit varsa

Rüzgarla uçar

Bulutlarla yağmur oluruz

Misk-i Amber gibi kokar

Âleme hur-i şân oluruz.

Ümidimiz varsa

Gözümüz arkada olmaz.

Ümidimiz varsa, kaygımız, güven olur.

Yeryüzü cennet, karanlıklar aydınlık olur.

b-Havf

Korku, ümit arasında,

Dağ ile yar başında,

Birinde ümit, birinde korku,

Korku

Bir kalbi kırmak, bir canı sıkmadır.

Harama bulaşmak, haksızlık yapmadır.

İçinde hüzün “acaba?” demektir.

Yaptıklarım, doğru mu?

Yolum Sırat-ı Müstakim mi?

Yoksa şeytanın hutuvâtında mıyım?

Akıllar, yollar, arzular hepsi haklı.

Doğruyu bulma, orada bulunma endişesi.

Her zaman hak üzere olma halinin arayışı,

Neyi hak ettim, nedir bana fazla verilen?

Namaz kıldım oldu mu? İnfakta kimi rencide ettim?

İman ettim.

Kime?

Sorular ve cevapların muğlaklığında korku…

Çelişkiler içinde tercihte bulunma ya da bulunamama.

Ne şeytanca iş,

Hem orada olmak hem burada.

Doğru tercihi sevmek, kabul etmek macerayı.

İçinde hiçbir sıkıntı duymadan, var olma hali,

Korkunun beli burada kırılır.

Durduğun yeri iyi bilmek…

Allah’tan ittika;

Rahmetini hak etmek,

Azabından emin olamamak.

Herkesi kendin kadar haklı görmek,

Nefsini ilahlaştırmamak.

İşte ümit ile korkunun sınırı,

Mümkün mü? Her zaman herkesi  sen görmen.

Mümkün mü nefsini ilahlaştırmaktan tecrit etmen?

Bu gelgitlerdir; ümit ile korku,

İnsanlık hali, insanın ahvali

Yola çıkmak ve sonuna kadar yürümek

Başlamak ve bitirmek

Rüzgara, eşkıyaya, zorbaya rağmen

Yolda kalmak endişesidir korku

Başlayıp bitirememe endişesi,

Rüzgar önünde yaprak,

Eşkıyaya kul

Zorbaya boyun eğme endişesidir korku

Korkmak ve korkudan sakınmak gerek

Korkunun karanlığını, ümitle, emekle yenmek gerek.

“Beyne’l havfi ve’r reca” varolmak

Kolay mı?

c-Ümide Zeyl; Tebşîr

Tebşir, dünyada olmasını istediğimiz olsa da ebedî olmasını istediğimiz şeyin adıdır.

Bir kelimedir.

Kur’an’ın ilk yarısıdır.

Bu yarı, müjdeyi öncelemektedir.

Tebliğe yol açmaktır.

Her beklentimizin adı,

Her hayalimizi gerçekleştirendir.

Müjde, azmin ve yeniden kevnin adıdır.

Müjde olmasa, ahiret olmaz.

Ahiret olmasa insan neye yarar?

Bu fani dünya için var olmaya, yorulmaya değer mi?

Müjde; tende- gönülde kalmış heveslerin varlık adıdır.

Müjde, bu günü değil yarını istemedir.

Adn Cennetinin adı müjde,

Kevser havzının derinliği müjdedir.

Müjde yüzün aydınlanması,

Hevesin gerçekleşmesi,

Hüzün ve ümitsizliğin evrilmesidir.

Müjdeyle imanın tadına varırız.

İmana yoğunlaşır, gönlümüz gönül olur.

Müjde olmasa, ümit olur mu?

Müjde, gelecekte yeniden ve daha iyi var olmadır.

Müjde; göklerde uçma, sevgiliye vuslat, rüyanın pratiğidir.

Müjde; emniyettir.

Müjde, olduğu gibi olmaktır. Riyakârlığı yenmektir.

Müjde geleceğe yatırımdır.

İman etmenin birinci vadidir.

Müjde, kaybolmamak, yok olmamaktır.

Müjde hayatta olmak, hayatın zehrinden uzaklaşmaktır.

Müjde; baharın, gündoğumunun ebedî olarak bizim olmasıdır.

Müjde; hayaller ötesi güzellikler içinde var olmadır.

d-Korkuya Zeyl; İnzâr

Çamura batmamak,

Kirlenmemek için inzâr.

İnsanın ikinci tabiatı, inzârla olur insan.

Yoksa hayvanlığın düşkünlüğündedir insan.

Harama yol, Allah’tan korkmamaktandır.

 

Not: Bu yazı EskiYeni Dergisi Sayı 32, Bahar 2016, s.193-200’de yayınlanmıştır.

 

 

 

 

 

Submit a comment

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s