Üç aylık Ürdün ziyaretimin en verimli taraflarından biri Amman’ın kitapçılarını tanımak oldu. Bilhassa ilahiyat alanında lisansüstü çalışmalarını sürdüren ya da bu alanda akademisyen olan kişiler için “sırf literatür taraması yapmak amacıyla Amman’a gidilir” desem mübalağa etmiş olmam. Zira Amman, biraz da eğitim odaklı bir merkez haline gelmesinden ötürü olsa gerek İslâm dünyasının birçok yerinden kitapların geldiği bir yer olmuş. Türkiye’den Amman’a hava yolu ile ulaşımın, başka yerlere nazaran nispeten daha uygun fiyatlarla gerçekleştiği düşünüldüğünde faraza bir haftalık ilmî bir seyahatin sadece kitapçılar gezilerek doldurulabileceğini söyleyebilirim. Bu yazıda, ilahiyat alanında çalışanlardan Amman’a yolu düşenlerin mutlaka uğramaları gerektiğini düşündüğüm bazı kitapçılar hakkında bilgi vereceğim.
Mektebetu Dendîs/مكتبة دنديس
Amman’ın “vasatu’l-beled” denilen merkezinde Mescidu’l-Huseynî’nin güneyinde yer alan büyükçe caddenin (Kureyş Caddesi) üzerinde yer alan Dendîs Kitapçısı, diğer kitabevlerinden bariz bir özelliği ile ayrılıyor: Burada kitaplar, konuları itibariyle değil yayınevleri baz alınarak raflara tasnif edildiğinden kitabevindeyken kendinizi kitap fuarındaymış gibi hissediyorsunuz. Özellikle editoryal açıdan yayınlarına güvendiğiniz yayınevlerinin yeni ve eski kitaplarını bir arada görebilmek büyük bir fırsat oluyor. Dendîs kitapçısı, metrekare olarak büyük bir mekâna sahip olmasa da eskinin metal ve delikli raf sistemleri ile oluşturdukları labirentvari yeri ile içinden çıkmak istemeyeceğiniz, üstelik çıkmak isteseniz bile bir türlü bakmak istediğiniz kitapları bitiremediğiniz için mahzun ayrıldığınız bir kitabevi. Sürekli kasada duran yaşlıca iki abimizin güler yüzlü ve yardımsever tavırları bu kitapçıya severek ve isteyerek gitmenizi sağlıyor. Hatta bir keresinde, nasıl anlaşılması gerektiği hususunda tartıştıkları bir ayetin incelemesini meşhur İbn Kesîr tefsirinden yaptıklarını gördüğümde “maşallah bunlar sadece satmıyorlar, aynı zamanda okuyorlar” diye düşünmeme neden olmuşlardı.
Mektebetu Muhammed Dendîs/مكتبة محمد دنديس
Bir önceki kitapçı ile karıştırılmaması gereken Muhammed Dendîs Kitabevi, yine Kureyş Caddesi üzerinde doğu istikametinde 10-15 dakikalık yürüme mesafesinde yer alıyor. Kesin olarak bilemiyorum ama burası, Amman’ın ilahiyat alanındaki en geniş içeriğe sahip kitapçısı olabilir. Kitabevinin sahibi ve her zaman işinin başında bizzat duran Muhammed Dendîs, zannediyorum uzun yıllardır bu işi yapmasından nâşî sahaf olarak bile görülebilir. Zira yazının görselinde de kullandığım fotoğrafta görüldüğü gibi burada eski ve kaliteli baskılar, deri ciltlerle güzelce elden geçirilerek satışa sunuluyor. Ancak muhtemelen müşterisinin çokluğundan ötürü tabiri caizse biraz tok bir kitapçı bu Muhammed Dendîs. Bu nedenle, Dendîs Kitabevi’nde gördüğünüz güler yüzü ve ilgiyi burada mumla arıyorsunuz. Çoğu zaman fiyatta da yardımcı olmayan bir tavırla karşılaşıyorsunuz. Ama çeşitliliği ve nadir baskıları elinde bulundurması nedeniyle muhakkak uğranılması gereken bir yer.
Dâru’l-Feth/دار الفتح
Amman’da en çok uğradığım kitapçı Dâru’l-Feth oldu. Burası kitapçıların toplandığı merkeze biraz uzak ama Ürdün Üniversitesi’ne daha yakın. Burası sadece kitapçı değil, aynı zamanda yayınevi. Sık sık ziyaret etmemin sebeplerinden biri de yayınlarının kaliteli olmasıydı. Ürdün’ün gözde üniversitelerinden olan Câmiatu’l-‘Ulûmi’l-İslâmiyye’nin bizim tabirle ilahiyat alanındaki hocalarının kitapları genellikle bu yayınevinden basılmakta. Özellikle Salâh Ebu’l-Hâcc, Emced Raşîd, Velîd Şâvîş, Abdulmelik es-Sa‘dî gibi isimlerin kitapları burada dikkat çekiyor. Dâru’l-Feth, satış bürosunda sadece kendi kitaplarını bulundurmadığından aynı zamanda kitabevi özelliğine de sahip. Her ne kadar vicahen görüşemesek de sahibinin doktorasını tamamlamış, dolayısıyla okur-yazarlıkla ilgili birisi olması nedeniyle gerçekten seçme kitaplar bulundurduklarını söylemeliyim. Üstelik kasada duran Fuâd isimli genç de size yardımcı olmak için elinden geleni yapıyor. Dâru’l-Feth hakkında son olarak İstanbul’da bulunan KURAMER ile beraber yayın yapmaya başladıklarını da belirtmek isterim. KURAMER’in tahkikli eser neşriyatından Hüseyin Hansu’nun yayına hazırladığı Ebu’l-Kâsım el-Belhî’nin iki önemli çalışması Dâru’l-Feth işbirliği ile basılmış. Dolayısıyla Türkiye’de de adından sıklıkla söz ettirecek bir yayınevi olacaktır Dâru’l-Feth.
el-Ehliyye/الاهلية
Vasatu’l-Beled’e inen Kral Hüseyin Caddesi’nde bulunan el-Ehliyye kitabevi, bundan öncekilerden ayrılıyor. Zira burada tabiri caizse pek dinî kitap bulamıyorsunuz. Ancak aynı zamanda yayıncılık da yapan el-Ehliyye; gerek roman, hikaye, şiir gibi edebiyat alanlarında gerekse de siyaset, ekonomi, sosyoloji gibi diğer sosyal alanlarda müthiş bir çeşitliliğe sahip. Arap dünyasının birçok ülkesinden kaliteli yayınevlerinin yayınlarını bu kitapçıda bulabiliyorsunuz. Üstelik edebiyata biraz meraklıysanız dünya edebiyatının seçkin eserlerinin Arapça tercümelerini el-Ehliyye’nin kendi yayını olarak burada satın alabilirsiniz.
el-Ehliyye’nin yakınında benim gezmeye fırsat bulamadığım Mısır merkezli meşhur Dâru’ş-Şurûk yayınevinin de satış bürosu yer alıyor. Onun da sadece adresine işaret etmekle yetinmiş olayım.
Dâru Usâme/دار اسامة
Adından anlaşılacağı üzere aynı zamanda yayıncılık yapan Usâme kitabevi, yayınlarından çok kitabevinde bulundurduğu modern çalışmaların çeşitliliği ile dikkat çekiyor. Amman’daki kitapçıların çoğunun yer aldığı ‘Abdelî bölgesinde bulunan Dâru Usâme, iki kattan müteşekkil, gerçekten büyük bir kitabevi. Özellikle İslâmî ilimlere ilişkin kitapların bulunduğu ikinci kat, cennete düşmüşsünüz izlenimi bırakıyor insanda. Sadece kendi alanımla ilgili söyleyeyim, fıkıh alanındaki modern çalışmaların –klasik eserleri saymıyorum- bulunduğu etajerlerin sayısı 7-8 taneydi ve bu modern çalışmaların çoğu seçme, yani kaliteli eserlerdi.
Dâru’l-Fârûk/دار الفاروق
Yine ‘Abdelî bölgesinde kitapçıların yer aldığı büyük bir iş hanının içerisinde yer alan Dâru’l-Fârûk, birden fazla özelliği ile öne çıkanlardan. Başta belirtmeliyim ki burası, Amman’da en uygun fiyatlarla kitap aldığım yer oldu. O nedenle muhakkak akılda tutulması gereken bir yer. Kendi yayınları sınırlı sayıda da olsa, kaliteli eserler ihtiva ediyor. Ayrıca çağdaş Arap yazarların kendi isimlerine ayrılmış etajerlerde tarama yapmak da oldukça kolay oluyor.
Müessesetu’r-Risâle en-Nâşirûn/مؤسسة الرسالة الناشرون
Beyrût/Lübnân merkezli meşhur yayınevlerinden Müessesetu’r-Risâle’nin satış bürosu da ‘Abdelî’de bahsettiğim iş hanında bulunuyor. Her ne kadar fiyatlar biraz uçuk olsa da gerçekten kaliteli yayınlarından başınızı alamıyorsunuz.
‘Abdelî bölgesinde buraya ismini almadığım ancak gezilmesi gereken birçok yayınevi ve kitapçı bulunuyor. Buraya geldiğinizde hepsi bir-iki adım mesafede bulunduğundan hepsini yerinde görmek mümkün.
Dâru’s-Sekâfe/دار الثقافة
Son olarak Ürdün Üniversitesi kampüsü ana giriş kapısının karşısında yer alan Dâru’s-Sekâfe’yi de dile getirmek isterim. Zira bu yayınevi özellikle İslam hukuku alanında çalışan kişilere bir açıdan hitap ediyor. Çünkü Ürdün modern hukuku ile mukayeseli birçok İslam hukuku çalışması bu yayınevi tarafından basılmış. Hukuk alanına özel bir ilgileri var. Ayrıca kitabevinin ikinci katında farklı disiplinlerde ilahiyat alanındaki kitaplara epey yer ayrılmış, görülmesi gereken bir yer.