Mona bir güldür
Dikeninden bana ne
Çingeneler sevmiştir Onu
Hamuruna kelebekler konmuştur
Annesidir çocukların
Tutar tutulur
Renk verir değdiğine
Küçüktür elleri
Dünyaları kucaklar
Dünyalıları sırtlar
Dokundu mu bir kere alır kederi
Aldıkça kirlenir dert etmez
İsyanı kendine
Monadır O Tanrı yazmış
Güzellikler Ondan gelir
Ya olmasaydı
İlk okuduğumda da çok beğenmiştim. Tekrar okuyunca da aynı duyguya kapıldım. Bir gün misafirlikteydim dört yaşında bir kız çocuğu “ne güzel, su içer gibi…” demişti, iç çekerek ve kimseye hitap etmeden. Saçma konuları bölen kuş cıvıltısıydı sanki. Buradaki duruluk, sadelik şiirinde de var, ben öyle hissettim. Şiirde müsikinin aksadığı kısımlar olmakla birlikte şiir; çok nahif, şarkı şiir özelliği taşıyor. En çok hamuruna kelebekler konmuştur mısraını ve son mıraı beğendim. Bir yere kadar ne olduğunu anlatıp sonunda ya olmasaydı demek, değeri kat-be-kat artırıyor ve olumlu bir muğlaklık katıyor. Eline sağlık.
Ahmet’cim eline sağlık, ben de şiiri çok beğendim. Senin, kötücül olana daima kapalı olan bakış açını çok iyi yansıtmış. “Onca yoksulluk varken…” demek geliyor içimden 🙂
benim en beğendiğim mısra ise “renk verir değdiğine” oldu. tekrar teşekkürler, bizi bu güzel şiirle buluşturduğun için…