Daha önceki yazımızda THE NOI cemaatinin kuruluş ve oluşum aşamasından, ayrıca namaz ve oruç gibi bazı ibadetlerin uygulaması açısından Sünni İslam’dan farklı yönleri bulunduğundan kısaca bahsetmiştik. Bu defa Ramazan ayı ve orucun THE NOI üzerindeki tesirini ve cemaatin oruçla ilişkisini biraz daha detaylı ele almak istiyoruz.
Biz Sünni Müslümanlar için farz orucun Ramazan ayıyla özdeş olduğu bilinen bir gerçektir. Ancak THE NOI’nin kurucusu Elijah Muhammad, tamamen yerel bazı şartlar nedeniyle orucu miladi takvimde Aralık ayına sabitlemiş ve kendi zamanında cemaatine bu şekilde uygulama yaptırmıştır. Farz olan oruç ibadetinin uygulamasındaki bu farklılık THE NOI’nin, Elijah Muhammed sonrasındaki tarihinde de ciddi etkiler bırakmıştır. Buna değinmeden önce Elijah Muhammad sonrasından biraz bahsetmek istiyoruz.
Elijah Muhammad’in ölümünün ardından (1975), oğlu Warith Deen Muhammad bu grubun başına geçmiştir. Oğlunun Sünni İslam’dan etkilenerek kendi doktrinlerinde bazı değişikliklere gitmesi cemaatin kendi içinde bölünmesini beraberinde getirmiştir. Araştırmaların ortaya koyduğu rakamlara göre bu dönemde 2 milyona yakın Siyahi NOI üyesi Sünni İslam’ı seçti. Küçük bir kısım ise bu değişimi kabul etmeyip eski NOI anlayışını yaşatmayı ve sürdürmeyi tercih etti.
İşte tam da bu noktada THE NOI cemaatinde farklı anlayışlar ortaya çıktı ve NOI kendi içinde birçok kısma bölündü. Yazımızın görselinde bulunan kişi, bahsettiğimiz değişimi kabul etmeyerek NOI’nin başına geçen ve şu anda yüzbinlerce takipçisi olan Louis Farrakhan’dır. Sünni İslam’ı tercih eden çoğunluk ise artık NOI ile anılmamaktadır. Hatta yeri gelmişken tekrar etmekte fayda görüyoruz ki ünlü boksör Muhammed Ali de Sünni İslam’ı bu dönemde tercih eden çoğunluk içerisinde yer almıştır.
Sünni İslam’ın tercihi doğrultusunda ortaya çıkan bu ayrılığın ardından NOI yine bütünlüklü bir yapıda kalmayı başaramamıştır ve kendi içinde NOI’yi gerçek anlamda temsil ettiğini düşünen birçok farklı grup ortaya çıkmıştır. NOI’nin Ramazan ayıyla ilişkisi, cemaatin kendi içindeki bu ikinci bölünmeye doğrudan etki etmiştir. Farrakhan Elijah Muhammad’den farklı olarak farz orucu Ramazan’da idrak etme kararını almış ve bunu uygulamaya başlamıştır. Bunu NOI’nin aslî ilkelerini tahrip olarak yorumlayan bazı kanaat önderleri Farrakhan’a cephe almış ve onu münafık addetmişlerdir. Sonuç olarak Farrakhan dışında küçük NOI’lerin oluşumu meydana gelmiştir.
Farrakhan’nın günümüzdeki konumu, NOI’nin en çok bilinen ve tanınan lideri olmasıdır. Dolayısıyla onun, farz orucu Ramazan ayına endekslemesi NOI’nin büyük resminde çoğunluğu ifade eden bir tercih olsa da halen Elijah Muhammad’in uygulamasına sahip çıkan ve bunu kendileri için çok değerli gören başka grupların varlığını fark etmemiz gerekiyor. Peki Elijah Muhammad’in uygulaması onlar için neden bu kadar önemli? Orucun Aralık ayına sabitlenmesinin sosyolojik bir tabanı var da ondan.
Aralık ayı, yaklaşık son 10 gününün tatil olması nedeniyle fuhuş, içki, eğlence gibi İslam’a ve fıtrata aykırı olan tüm alışkanlıkların Amerika’da tavan yaptığı bir aydır. Bu alışkanlıkların Siyahiler arasında yaygın olması nedeniyle Elijah Muhammad, orucu Aralık ayına sabitlemiş ve takipçilerini bu kötü alışkanlıklardan uzak tutmaya çalışmıştır. Nitekim başarılı da olmuştur. Bu nedenle Farrakhan dışındaki tabiri caizse küçük NOI’ler bu uygulamaya halen sahip çıkmaktadır. Ben bu uygulamaya sahip çıkan bir arkadaşla uzun müddet aynı daireyi paylaştım Amerika’da. Ve onlar için bunun ne kadar değerli olduğunu bizzat müşahede ettim.
Elijah’nın uygulamasına sahip çıktıklarını düşünen bu azınlık gruplar, Elijah’nın “yaşamak için nasıl yemeliyiz” adlı eserinde bahsettiği gibi günde bir öğün yemek yemeyi adet haline getirdiklerinden Aralık ayında da yalnız akşam yemeği yerler ve sahur diye bir uygulamaları yoktur. Ancak tıpkı bizim gibi yeme-içme dışında cinsel ilişkiden de uzak durarak oruçlarını bu ayda tamamlarlar. Bizden farklı olan bir başka yönleri de yine Elijah’nın uygulamalarında bizim alıştığımız şekliyle namaz olmadığından bayram namazı ve bayram gibi kavramları da bulunmamaktadır. THE NOI’nin çoğunluğunu temsil eden Farrakhan ise sahura kalkmamak dışında tüm detaylar açısından biz Sünni Müslümanlara benzemekte ve bizim gibi oruç tutmaktadır. Ancak sahur konusunda onlar da Elijah’nın uygulamasını devam ettirmekte ve günde bir öğün yemekle oruç tutmaktadırlar.
Yazınız için teşekkür ederiz. Önceki yazınızda çok ilgimi çekmişti.
İnsan farklı kültürlerle tanıştıkça hayret verici olaylarla tanışıyor.
Muhammed Ali hakkında bir belgesel izlerken şöyle bir şey geçmişti. Muhammed Ali sanırım sizin bu bahsettiğiniz grubun üyeliğinden çıkarılıyordu. Yani bir nevi aforoz edilme durumu vardı. Hıristiyanlıktaki kilise cemaati anlayışından etkilendikleri için böyle bir hakkı kendilerinde görüyor olabilirler. Muhammed Ali bu duruma amiyane tabirle ‘kimin dininden kimi kovuyorsunuz’ şeklinde Kur’an’a uygun bir cevap vermişti.
Yine Muhammed Ali’nin cenazesinde yapılan uygulamalar her ne kadar Ali o gruptan ayrılmış olsa bile bu grubun uygulamalarına benziyor.
Cok enteresan..