Ankara Rusya Büyükelçiliği Önünde Tarihe Düşülen Bir Not: İdlib’i Unutmayacağız


Bugün Batı’da yer alan irili ufaklı her türlü terör saldırısı ve katliam sosyal medya ve uluslararası örgütler başta olmak üzere bütün dünyayı ayağa kaldırıyor. İnsanlık gereği bunun böyle olmasını yadırgamamak gerekir; ancak her alanda var olan eşitsizlik burada da kendini gösteriyor. Batının hümanist yaygarası kendine… Kendine hümanist. 2011 Mart ayından bu yana Suriye’de sayısız katliam haberi önce büyük bir iştahla tüketildi, sonra da büyük bir unutulmazlığa terkedildi.

Dün 4 Nisan 2017 tarihinde İdlib Khan Sheykhun kasabasında 100’e yakın -aralarında çocukların da bulunduğu- sivil, kimyasal silahlarla katledildi. Kimyasal silahların kullanılması maalesef ilk değil. İsrail’in Gazze saldırılarında kullandığı fosfor bombalarına nazaran daha az değil, Rusya’nın ve iş arkadaşı Suriye’nin yaptıkları. 2013 Ağustos ayında Şam Ghouta bölgesine atılan kimyasal madde ile boğularak ölen çocuklar ve Dünyaya haber vermek için görüntüleri aktarırken ölenler dün gibi aklımızda. Dün Amerika’nın kırmızıçizgisi aşılarak insanlar boğulmuş, sonrasında yok edilen kimyasal silahlarla aslında, kitle imha silahıyla öldürmeyin de ne ile öldürürseniz kabulümüzdür, denilmişti. Kırmızıçizgiler gibi süslü lafların ötesinde insanlık onuru orada o gün çiğnenmişti, bugün aynı sözleri tekrar etmeye gerek yok. Dün ve bugün Rusya ve Esed rejiminin yaptıkları kabul edilemez. Bugün hem Rusya’yı hem de Esed rejimini yüksek sesle kınamıyoruz, lanetliyoruz. Rus savaş makinesine lanet olsun! Esed rejimi işbirlikçisi Rusya, İran ve Hizbuşşeytan’a lanet olsun! Bugüne geldiğimizde en az 70 kadar farklı defalar kullanılan kimyasal silahların (https://en.wikipedia.org/wiki/Use_of_chemical_weapons_in_the_Syrian_civil_war), bugün acımasızca bir kez daha Suriyeli masumların üzerine Rusya marifetiyle bırakıldığını görmek vicdanımızı sızlatıyor. Her türlü lanet zalimlerin üzerine olsun!

Bugün Rusya’ya soruyoruz İdlip’teki çocukları hangi suçlarından dolayı katlettiniz? Hangi suçlarından dolayı öldürdünüz?’ St. Petersburg’ta yine kendi ellerinizle ürettiğiniz bir başka bela IŞİD’in yaptığı terör eyleminin hıncını masumlardan almaya mı gücünüz yetiyor? Gücünüz 6 yıldır iç savaştan mağdur ve perişan olmuş halka yetiyorsa şunu iyi bilin ki her zalimin bir mühleti vardır ve siz onu çoktan tükettiniz. İktidarınızın ve canavar savaş makinenizin sonu çok yakındır.

Bu Rusya’nın kanlı sicilinin ne ilki ne de sonu belki; ama bir sonu olsun dileğiyle bu çağrıyı yapıyoruz. Siz hem kimyasal silahlarla, hem uçaklarınız ve füzeleriniz başta olmak üzere katil rejimin en sadık müttefiki olarak Şam’da, Halep’te çocuklarımızı, kadınlarımızı, yiğitlerimizi katlettiniz. Daha dün Afganistan’da, Çeçenistan’da yine masumlar üzerinden yükselttiğiniz ve tecrübe ettiğiniz savaş sanayinize yeni bir halkayı da burada ekliyorsunuz. Ancak şunu haykırmakta hiçbir beis yok: Rusya katildir, Putin katildir!

Eğer biz bugün burada mütevazi de olsa sesimizi yükseltmez isek bu suça kendimizi ortak etmiş sayacağız. Ölülerimizi anmak, hesap sormak, tarihe düşülen bir nottur. Dünyada adalet yoksa, barış da yoktur; insanlık da, ahlak da… Tüm dünya mazlumlar katledilirken sussa da, çocuklar kimyasal silahla katledilirken sussa da burada, başta Ankara olmak üzere ülkemizin duyarlı vatandaşları olarak susmayacak ve tepki göstereceğiz. Sloganlarımızla, haykırışlarımızla onlara gerekli tepkileri göstereceğiz.

Değerli arkadaşlar, bizler ‘zulüm karşısında susan dilsiz şeytandır’ diyen bir Peygamberin ümmetiyiz. Böyle bir peygamberin ümmeti susamaz. Bu zilleti her türlü reel politik ve basit çıkarların üzerinde tutmak görevimizdir. Ne bir kasa domatesi satmaya, ne de gelecek bir kafile turiste muhtaç bir milletiz. Biz Müslüman izzetinin gereği olarak bugün Rusya’yı telin etmekten geri durmayacağız. Çünkü taraf tutmaksızın Filistin’de, Halep’te, Gazze’de, Yemen’de, Afganistan’da, Doğu Türkistan’da yaşanan her türlü soykırıma varan katliamları Amerika, İsrail, Suudi Arabistan, Çin ve Rusya demeden, onlara karşı sesimiz sıkletince, yettiğince haykırabiliyorsak onurlu bir duruş sergilemiş oluruz.

6 yıldır devam eden bu savaş, katliam; zalim Esed rejiminin ve onun işbirlikçileri, destekçileri, ağababaları olan Rusya’nın, İran’ın, Amerika’nın, gizli açık destek veren diğer katliamcı devletlerin; dünya tarihine geçmiş en alçak, en namussuz katliamlarıdır. Uluslararası hukukun, değerlerin, vicdanın hiçe sayıldığı bu ortamda her türlü kara propagandaya karşı eminiz ve biliyoruz. Bu soykırımın mimarları olarak isminiz öbür katillerle birlikte tarihe kayıt düşsün. Bir gün er veya geç mahkeme karşısında ama en nihayetinde mahkeme-i kübrada hesap vereceksiniz. Vicdanlarımız veya kendimizi rahatlatmak için değil ya da bizlerin de bir şeyler yapamamanın verdiği zilleti mazur göstermek için değil, bugün el açıp burada birbirimizi şahit kılarak toplandık ve Rabbimize arz ediyoruz.  Bugünkü toplanmamıza neden olan katliam, bu alçak saldırı, kimyasal saldırı son olsun. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

(05 Nisan 2017’de Ankara Rus Büyükelçiliği önünde okunan bildiridir.)

One comment

  • Peygamberimizin meşhur hadisine atfen söyleyecek olursak, malesef haksızlık karşısında elimizi kullanamıyoruz ve zulüm, sürgit devam ediyor. çünkü müslümanlar olarak yeteri kadar izzet sahibi değiliz. bu nedenle de rusya’sıydı, abd’siydi derken gayr-i müslimlerin elinde oyuncak hale geliyoruz. işin en acı tarafı, emre abinin isabetle söylediği gibi “bir kasa domates” veya “bir kafile turist” uğruna ses çıkarılmaması. Allah ıslah etsin…

Submit a comment

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s