Memur-Sen’in başlattığı Özgürlük İçin On Milyon İmza kampanyasının içerik olarak biz inananlar için ne kadar önemli olduğu zaten malumdu. Yıllardır “başörtüsüne özgürlük” amacıyla yapılan programlara, organizasyonlara katıldık. Nedense çoktuk bu ülkede, ama sesimiz çok çıkmıyordu. Ne yaptıysak tam olarak başarıya ulaşamadık. Derken Ak Parti iktidar oldu. “Ha bugün ha yarın” derken sessiz de olsa bir şeyler olmaya başladı. Danıştay’ın en son yaptığı düzenleme ile artık başörtülü avukatlarımız oldu. Televizyonlarda görüyoruz, 112 acil servislerinin çoğunda başörtülü bayanlar görev yapıyorlar. Akademik camia da bu sessiz değişimin yaşandığı yerlerden biri oldu. Bugün ülkemizin birçok üniversitesinde başörtülü öğretim elemanları görev yapıyorlar. Dolayısıyla bugün, dünden çok farklı… Artık gerçekten külli manada bir şeylerin değişebileceğini düşünüyorum.

Bu bağlamda Memur-Sen’in kampanyasının çok önemli bir tarafı varsa, o da işte bu zamanlamadır. Şimdi başörtüsü için düzenleme yapmanın tam zamanı bence.

Özgürlüklerin artık bu kadar rahat konuşulabildiği ülkemizde, inanç özgürlüğünün en basit örneklerinden biri olan başörtüsünün tabu olmaktan çıkması lazım.

İnsanlara güven esastır. Ne başörtülü oldu diye, ne de başı açık oldu diye bir insan hakkında “kötü niyetli” olduğuna dair bir çıkarım yapamayız. Vakta ki o insan gerçekten kötü niyetli olduğuna dair bir davranış ortaya koyar, o zaman onu hep beraber yargılarız. Ama böyle önyargılarla hareket etmekten artık utanıyor olmamız lazım.

Son söz olarak herkesi, vicdanı olan herkesi bu kampanyaya destek vermeye çağırıyorum. Elimizden geldiğince bu kampanyayı duyurmamız gerektiğine inanıyorum. Sosyal medya, blog, mail grupları ve saire… her türlü aracı kullanmalıyız. Zira bu ülkede değil on milyon, on milyonlarca vicdanlı insan olduğuna inanıyorum. Yeter ki onlara ulaşabilelim.