Sıvazlandı sakallar, tarandı semâ
Söküldü kancalar, kırışık damarlardan
Çözüldü oluklarda parlak çizgiler
Paslı musluklar, kürdan kalınlığında…
Çukuruna battı… İştahlı gözler
Uçurumlar güvenli, hiç gık çıkmadı
Sıvandı erimiş tuzla yalıyarlar
Balık pulları, puslu lodosta…
Bohçalar buruldu, dürüldü defter
Boyasız kayıklar, gemiler bir bir
Birikti kaldırımlara, sokaklar tek tek
Camlar arkasına hapsoldu gülüşler
Sirenle kaplandı, şehrin sûreti
Tövbeler içildi, okyanus karşısında.
Ölüm kaskatı… durmadan ilerledi
açık konuşmak gerekirse bir önceki şiiri daha çok beğenmiştim üstadım, kabz ve bast halleri daha bir yoğundu orada.
ama burada da tövbe ile ölümü bir araya getirmen çok hoş olmuş, çok hisli…
ellerine sağlık üstad…