Mekke’ye Giden Yol / Muhammed Esed


..Kahvemi içiyor ve Zeyd’in mutlu yüzüne bakarak gülümsüyorum. “Söyler misin kardeşim, aklı başında insanlar gibi evimizde yan yatacağımıza neden hep böyle belâlar sararız başımıza? “
 “Ayaklarımız kaskatı kesilinceye kadar evde oturup yaşlılığın gelip çatmasını beklemek, senin benim gibi insanlara göre değil de ondan.” diyor Zeyd gülümseyerek, “Hem evlerine tıkılan insanlar da ölmüyor mu sanki? Nereye giderse gitsin, insan kaderini boynunda taşımıyor mu? “ (Kitaptan)

1900 yılında, bugün Ukrayna sınırları içerisindeki Lviv şehrinde Yahudi asıllı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Leopold Weiss’in Muhammed Esed oluşuna giden yol ve sonrasındaki yıllar bir hatırattan çok roman tadında kaleme alınmış. 1.Dünya savaşında Avusturya ordusunda askerlik, Viyana yılları, felsefe ve tarih okurken üniversiteyi terk, sanat çevreleri, dönemin önemli gazetelerinden biri olan Frankfurter Zeitung’da muhabirliği ve Ortadoğu muhabirliği ile başlayan uzun yolculukları. Uzun yıllar Mısır’dan Necid çöllerine, portakal bahçeleri ile çevrili Şam’dan Libya’ya, İran’dan Sovyetler’e, Afganistan’dan İstanbul’a geniş bir coğrafyada kah deve kah at sırtında, bazen tren bazen deniz yoluyla seyehatler. Arap yarımadasının uçsuz bucaksız çöllerinde yüzyıllardır aynı tecrübelerle yaşayan bedevilerle içilen deve sütleri, çölün sonsuzluğu içerisinde dalınan düşünceler, dönemin önemli siyasi aktörlerleri ile ahbablıklar, İbn Suud ailesinin taltifleri, belki en çok da Zeyd ve hazırladığı kahveler, Esed’in her adımda şekillenen manevi yolculuğu.  Kısacası kitap belki biraz durağan ilk kısımlar sonrasında okuyucuyu kendine bağlayan bir serüvenler dizisini sunarken İslam coğrafyasının çok geniş bir kısmında 20. Yüzyıl başlarındaki siyasi hadisler ve sosyal hayat konusunda ciddi belge ve yorumlar da sunuyor.
Cahit Koytak’ın son derece başarılı tercümesi ile Türkçe’ye kazandırılan eser, gerek yakın tarih, gerek İslam düşüncesi gerekse İslam coğrafyası konusunda meraklı okuyucu için türünün sayılı örneklerinden biri olarak önemli bir imkan. Edebiyatçı arkadaşlar eserin edebi değerini daha iyi takdir edeceklerdir elbette ama en azından mütercimin Cahit Koytak olmasının bu anlamda bir şans olduğunu belirtelim.

Submit a comment

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s