Bir, “bir” varmış Bir’den bir katre
Alması gereken bir yol varmış, elif uzunluğunda
Varması gereken bir “vav” varmış secde kıvamında,
Yol uzunmuş elif kadar lakin boyun bükmek lazımmış,
Misafir edasında.
Dikenler, pıtırcıklar, çalılar çokmuş bu yolda,
Engeli çetinmiş zira bir elif takıldı mı düşüverirmiş hemen
Diklenerek yürünemezmiş öyle, eğilmek lazımmış mesela
Engelleri görüp aşabilmek için, bu yolda;
Kendinden emin yürümek eliflik değilmiş.
Bir güce ihtiyacı varmış elif’in dayanacağı, sığınacağı
Annenin sıcaklığından bile öte bir sıcaklıkta,
Böyle ki aşılabilirmiş yol, ulaşılabilirmiş vav’a,
Çünkü ne sahibiymiş o yolun ne de kiracısı
Misafiriymiş o yolda katresi olduğu Bir’in
Bir ömürlük.
Adımlarını atarken hep düşünmeliymiş
Sadece bir ömürlük misafir olunduğunu,
Bunun için elif’e Vavlık gerekliymiş.
İçindeki elif varmış, olacakmış,
Yaşamalıymış da içindeki eliflik zaten hep;
Çünkü Bir’in bir hediyesiymiş abdine,
İhtiyacı olan o gücü hissetmesi için içinde;
Ama haddini de bilmeliymiş
İşte bunun için de elifin
Bir teslimiyetle kıvrılarak vav oluvermesi elzemmiş,
Çünkü elif bükülmeli, eğilmeliymiş,
Eğilmeyen ve bükülmeyen tek Bir varmış çünkü;
Öyle de olmalıymış zaten.
Elif bükülmekle elifliğinden bir şey kaybetmezmiş
Zira vavlık ona gerçek elifliği öğretirmiş,
Elifin elifliği bükülmekle hemhalmiş vav edasında
Bir, işte bu koşulla bu hediyeyi ona bahşetmiş
Bunu ise elif vavdan öğrenmiş.
Eliflikten nasibi sadece vav olabilme gücü olmalı imiş elifin,
Vavlık elbisesiyle örtünebilmeliymiş;
Vav ise Elif’i hissetmeliymiş içinde sadece,
Maharet eliflikte değilmiş keza.
Ne Elif Vav’ı öldürmeli imiş dışında,
Ne de Vav Elif’i öldürmeli imiş içinde;
Çünkü ikisine bir birlik gerekliymiş ve;
Vavlıkmış asıl misafirliği kabul edilen,
Asıl Vavmış yolu kendinden emin yürüyen,
Çünkü elifin ihtiyacı olana vav kıvamında sahipmiş.
Elif ihtiyacı olana vav kıvamında sahip olabilmeli imiş.
Vesselam.
HATTAT HAFIZ OSMAN efendiye nisbetle şöyle bir rivayet anlatılır.hattat kayıkla boğazı karşıya geçerken kayıkçı ücret ister.hoca efendi yanına metelik almamış.oğlum ben sana bir vav yazayım da helalleşelim der.kayıkçı eğilmeyen bir eda ile olmaz ben ücret diyorum sen vav diyorsun demiş.ama yapacak ta bir şey yok yaz bakalım der.hoca efendi yazıp vav ı eline verir.kayıkçı sahaflar çarşısında dolaşırken şu vavı bir göstereyim erbabına der ve vav ı çok kıymetli bir değere satar.başka bir zaman aynı kayıkçı ile karşıya geçerken ücretleri toplayan kayıkçı amca sen ücret verme önemi yok bir vav yaz san yeter demiş.hoca efendi olmaz vavın kıymetini bilmeyene sürekli vav yazılmaz….diye ekleyi vermiş…….. – teşekkür ederim hoca hanım. güzel bir yazı olmuş….
ben teşekkür ederim hocam. beğenmenize sevindim.