köşe


b.

İze’şşemsu kuvvirat.

Yürüdü. Gölgesini ayaklarının altına alıp. Yürüdü varlığının en nihayetine doğru. Kendisine açılan üç pencereden çabucak geçti.  Elini alnına sürdüğünde vaktin çoktan geçtiğini anladı tuzlu bir ıslaklıkla. Gözlüklerini çıkarıp ceketinin iç cebinde yırtılan astarını yokladı. Mesafe iyice bulanıklaşmıştı. Islığı duyulmayacak kadar uzaklaşmıştı gölgesinden. Işığı yoklayıp gökyüzüne baktı. Buralarda bir ateş olmalıydı. Ocağın altını birazcık kıstı. Demlenmeye hazırdı.

Ve ize’nucûmu’nkederat.

Sırtını toprağa dayadı. Evrensel dönüşün bir parçasıydı artık. Gözlerini hafifçe aralayıp ışığa doğru baktı. Ağzı bozuk kelimelerle bir yılan gibi tısladı. Hıçkırıp kayboldu.

Ve ize’l cibalu suyyirat.

Gözlerini açtığında dünya hala dönüyordu. Yönünü bulmakta güçlük çekti. Sendeledi. İşte şu uzun düzlük. Onun kader kıvrımıydı. Uzanıp aldı. Dişleriyle ayırdı. Artan kısmını fırlatıp attı. Mükerrer defalar tekrarladı. Siyahın rabbine hamd ile tamamladı.

4 comments

Submit a comment

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s