Çok büyük bir yanlış yaptınız çoookk… Ama artık çok geç..
Hindistan’da zeki beyinleri köreltmek için logaritma cetvelini ezberletmiş İngilizler. Ama Allah’ın da bir hesabı varmış belli ki, şimdi dünyaca ünlü bilgisayar mühendisleri hep Hintlilerden çıkıyor…
“Bu benim nerde işime yarayacak” diye, sadece sınavlarda geçmek için, belki biraz da “ayıp olmasın diye” öğrendiğimiz, kimya, fizik, biyoloji, coğrafya, sosyoloji, psikoloji, sağlık, matematik, Türkçe, edebiyat, felsefe gibi ilk elden birbiriyle alakası olmayan, “ya bu nerde işime yarayacak benim” diye stres yapıp, ağzımızı bozan, yok yere can sıkıntısına sebep olan o dersler bizim Türk gençlerinde de aynı etkiyi yaptı:
– Müthiş zeki bir genç kuşak var… Ey beyinlerimizi boş şeylerle doldurup bizi başı boş güruhlar kılmayı amaçlayan kişiler… Çok büyük yanlış yaptınız çook..
Aynı hatayı, hatta daha beterini, gençlerin ahlakını bozmak ve düşünsel mekanizmalarını felç etmek için yaygınlaştırdığınız bilgisayar ve internette de yaptınız… O beyinlerini uyuşturmayı hedeflediğiniz gençler, şimdi her biri bir bilgisayar ve internet kurdu oldu çıktı…
Facebooktan devrimler yapılıyor Arap ülkelerinde… Kendi uşaklarınızı, kendi silahlarınızla vurdunuz… Canınız fena yanmış olmalı…
Bütün bunları yaparken, amacınıza ulaştığınız da oldu elbet… psikolojisini bozdunuz bir grup gencin, aferin…
Ama olsun;
Kalan sağlar, bize artar…
Emircim yanlis anlamazsan, olaylara cok yuzeysel baktigini soylemek isterim. gerek internetin, gerek o bilgi bombardimaninin (malumat-furuslugun) kazandirdiklarini, kaybettirdikleriyle kiyasla anlamaya calismak gerek diye dusunuyorum.
bazen basit görünenle aslında bambaşka şeyleri kastederiz..
ben yazıyı sevdim, hiç de yüzeysel bulmadım. enteresan da bir bakış açısı bence…
“(malumat-furuslugun) kazandirdiklarini, kaybettirdikleriyle kiyasla anlamaya calismak gerek”
bunu da siz anlayın canım!
sadece benim anlamam yetiyorsa peki, anlayim.
hele şükür 🙂
Ustat malumat füruşlukla ne kastettiğin biraz muğlak kaçıyor sanki…
Yani bilgi bombarımanı diyoruz, internet öncesi dönemde edindiğimiz bilgiler çok sağlıklı mıydı mesela?
Aslında bilginin değeri yeni baştan felsefi anlamıyla tartışılmayı haketmiyor değil..
Afrikadaki eğitimi ve insanların anlama kapasitelerinin ne kadar düşük olabileceğini gördükten sonra, belki daha farklı düşünebilirsin.
Bizim zıpırlar harbi müthiş zekiler. Kim ne derse desin doğar doğmaz bilgisayarın civarında dolaşan çocuklarla, 40 yaşında tanışanları kıyaslayamayız..
Afrika’da burda zeki kabiliyetlerin hepsi köreltiliyor, eğitim sistemi ve sosyal hayatla doğrudan alakalı…
Malumatfurusluk su an en cok internetle goze batsa da oncesi var tabi ki. Bilginin guvenilirligiyle ilgili degil, isleviyle ilgili bir yorum benimkisi.
bu yazı uluslararası sistemin bütün tezgahlarına rağmen devranın döndüğünü, Allahın planının devrede olduğunu bize müjdeliyor, bu doğrudur değildir tartışılır ama böyle umut aşılayıcı heyecan tazeleyici yazılara da ihtiyaç var. bu tip yazılarla karşılaşınca “aman üstadım, meseleye niye şuradan da bakmadınız” demeyi doğru bulmuyorum ben… ikiniz de söylediklerinizde haklısınız belki ama, kısacık bir yazıdan da insanlığın bütün meselelerini kapsamasını beklemek haksızlık…. yazarın eline sağlık diyor ve bir sonraki yazıya yöneliyoruz:)
walla azizim, ben bile bu kadar kısa özetleyemezdim. 🙂 Ellerine sağlık..
“ben bile” derken… özetleme işini benden iyi yaptığını da nerden çıkardın?
Bence yazinin bizzat yazari olarak ‘bile’ demis. ozetleme isini daha iyi yaptigi anlaminda degil.
neyse ben de muzırlık olsun diye öyle demiştim ama siz oyunumu bozdunuz, canınız sağolsun…
Oyun bitsin ki yenisini oynayalim, dostlar sagolsun.
muhabbetinize hayran oldum.. 🙂 ben bile:)
hal-daş insanlar buluşunca; belki konuşmaya bile gerek kalmıyor:)
konuşmaya bile gerek yoksa ben gidiyorum, köşemde susacağım, manidar bir susuş olacak bu!
🙂 yani siz ne güzel anlaıyordunuz. ben de hem anlaşılıyor hem anlatılıyor, ve de hayret ve memnuniyet eşliğinde sizi izliyordum..
Öyle köşelere pusup manidar susuşlarla bir terakki olmaz efendim, sizide kalem meydanına beklerler.