Bekârken sultandın, evlendin ya imparatorsun
Çorap yıkar mı hiç, sultan der, mazin unutursun
Unutma ey evli, bir zamanlar sen de bekârdın
Evlendim diyerek, geçmişin nasıl unutursun?
.
“Nerede akşamsa, orada sabah” der gezerdin.
Geceleri hiç yatmaz, kahvaltını hep öğlen yerdin;
Çorapların çimer, patatesli yumurta yerdin;
Ketıldan hızlı çay, knordan hazır çorba içerdin.
.
Anan temiz çamaşır kor, üç ay onu giyerdin;
Gurbet ellerinde, kimseleri takmaz gezerdin.
Burslarınla hep sinemalara filan giderdin
Evlendin ne oldu, ne de çabuk cennete erdin?
.
Ey bekâr, gün olur, senin de defterin dürülür,
Bil ki bekârlıktan, gelin-güveyliğe yol yürür,
Ölüm yârden önce, olur ya, kucaklarsa seni
Umudun kaybetme, cennette bekâr da görülür
.
Ey Emîr, uzun laf, sarmaşıktır ayak dolanır
Âkil olan kişi, sözü kararında bırakır
Hak nasip eyleyip, kara libaslı güvey olsan;
Bu laflar boy boydur, mazallah yakana takılır
emirim harikaydı 🙂 ellerine sağlık…
Güzel tespitler var doğrusu!
Yazı için teşekkürler, takipteyim.
Teşekkür ederim efendim..
Allah bu evlileri affetsin..
masallah, hem sanat hem hayat 🙂
ellerine saglik ustad.