karanlığı işaret ediyor bulutlar
yarı canlı, perişan bir akşamı
son çırpınışlarıdır günün, son demi
dallar,
bu ağır hava
yosunların bu mavi kokusu
yeşil bir kalpten yükselen acı buharı
soluyor, tadıyor
ve yeniden bırakıyorlar bahçenin solgunluğuna
işte!
ateşin zehirli dilleri
fısıltıyla arzulamakta ruhlarımızı
sunmak gerek bir parça cân
almak,
inleyen ruhunu bir karabasanın
bak! görüyor musun
insanlar
yaralı hayvanlar gibi
çürümenin,
sararıp solmanın dehşetindeler
bak!
hüzünlü bir sis
kaybolmuş ruhları
atmakta denizin karanlık ağzına
şimdi,
ölümün estiği bu mevsimde
gölgeler
güneşi umutsuzca bekleyişin
teranesini tutturmuş
geçip gitmekteler
geçip gitmekteler…
∗ Ferhat TAŞKIN
YineDergi 
şiiri okurken üşüdüm ferhat; şimdi kalbinle ısıt bizi 🙂 eline sağlık çok güzel olmuş.
biliyorsun hadiciğim yürekten yüreğe bir pencereyi ancak yüreğinizle açabilirsiniz demiş faust abimiz:) biz buna ısıtmayı da katabiliriz, o yüzden yüreklerimiz birbirini ısıtır merak etme emi;)
faust’un ve goethe’nin ellerinden öpüyoruz 🙂
okudum.. yine okuyacağım..
Bir de bana karamsar ve kötücül diyorlar. Benim bile içim ürperdi. Nasıl bir şey bu sunmak gerek bir parça can. hüzünlü bir sisle başlayan kısmını çok beğendim usta işi olmuş.
Ayriyetten Marla’nın da dediği gibi yaşlanan insanlardır biz hayvanların yaşlandığını düşünmeyiz.
Ellerine sağlık zevkle bir daha okudum.
:)) şiir karamsarlığı yansıtsa da bence kötücül değil, hatta hiç değil:) zulmet burda kötü bişey değil, tıpkı sühreverdi felsefesinde diğer nurlardan daha sönük bir nurun olması gibi bişey:) bi bakıma sönüklüğe ağıt ve aydınlanmaya yakarış oluyor:) teşekkürler beğenin için..
acı bu.
korku değil, kırgınlık değil, dargınlık değil;
can sıkıntısıyla karışık bir iç kanama.
evet bi de senin yorumunu tekrar okuyunca hem sana hem halim’e hak vermeye başladım:) galiba hayatın acısını çok aşırı derecede vurgulamışım, ama mevsimlik bişeydi diyelim. yakında bahar geliyor ve ben bi daha böyle karamsar şeyler yazmayacağım inşaallah:) gayet güzel bir yorum, eywallah.
Ferhat bey, hayatın acısını aşırı derecede vurguladığınızı bunu da mevsimlik duruma bağlamışşınız. Hayat acıları mevsimlik işciler gibi degildir. Hayat acilari mevsime gore yasanmaz ki, bazen olur sonbaharda yazı ilk baharda kışı yaşarsınız. Hatta dort mevsimi ayni anda dahi yasarsınız ya da yasatırlar sizlere, bizlere…..Bir ressama neden bu resmi yaptin, çizdin diye sorulmazsa ,aynı durum şairler icin de geçerlidir. Bahar geliyor demişsiniz lutfen bir de baharlar da yazmıs oldugunuz şiirlerinizi bizimle paylaşırmısınız. Bel ki siz dört mevsim de karamsar şiirler yaziyorsunuz ya da dediğiniz gibi mevsimlik isciler gibi mevsimine göre siir yazıyorsunuz. Bence hayatın acısını çok guzel vurgulamışsınız. Nasıl ki ressam Frida ya da Frans Kafka eserlerinde dört mevsimmm acılara vurgu yaptılar belki siz de öyle olabilirsiniz. Ellerinize yureginize saglik…
Ferhat Taşkın’ı çok, çok sevdim.
öyle bir sonbahar bıraktın ki bize. yapraklarımız döküldükçe acımız bitmiyor.