bir ses taşıdı rüzgâr,
derinlerden kaçıp gelen yorgun bir ses
dağın boğuk iniltisiydi bu
‘ay’ı sırtlamanın hüzün sesi
bir gölge sürükledi bulut
dağın bağrına yaslanan bir gölge
karanlık göğün işaretiydi bu
‘insan’dan kaçışın acı gölgesi
ve zaman
aydınlık ruhların acı çektiği
soğuk ve sonsuz bir an gibi geçti
ve bir çoban haykırdı yüce tepeden
hüznü anlayan bir kardeş
karanlık deredeki kuzularına
kanda boğulmakta olan kardeşlerine
haykırdı bir çoban
seher yelinin doğduğu yerden
‘selam!
nicedir hakikatin acı arayışındaki ben
gerçek bir müjde getirdim sizlere
haydi!
tırmanın şu dağlara
güneşin aşkıyla yanan tepelere
yeniden başlayacak zaman
yeniden yaratılacak kainat
varlık yoğrulacak yeniden zaman tasında
selam!
insan insana kardeştir
varlık varlığa, yokluk yokluğa
O birdir;
kalp birdir zira, vicdan bir, hakikat bir
haydi kalkın, omuz omuza
kardeşlik şehrine, ‘insan’ın kalbine
yürüyelim
can verelim ölü canlara,
özgürlüğü tutsaklara’
ve ümit emredildi!
seher yeli taradı yeşil saçlarını dağın
üfledi ruhunu ruhuna
heeey! ilâhî bir sestir bu duyulan
gündüzün, gecenin ve düşün ayetidir
ayın özgür varlığının türküsüdür
insanın insana, varlığın varlığa hasretidir
∗ Ferhat TAŞKIN
seher yeli taradı yeşil saçlarını dağın… harika 🙂
teşekkür ederim hadiciğim:) o seher yelinin harikalığı diyeyim:)
uzun şiirler her zaman risklidir ferhatçım. ama güzel kotarmışsın doğrusu.. yüreğine ve emeğine sağlık. 😉
teşekkürler ömerim, böyle bi iltifatı senden duymak çok hoş:))
güzel olduğunu vakti zamanında söylemiştim. bir şiir benim için dilin en üst seviyesidir, dilin kaldırabilecek en üst noktasıdır ki o bazen dilin kuralları dışına çıkabilmektedir. şiirin tekrarlardan oluşması yani bir kelime dahi fazla kullanılıyorsa bu benim için yanlıştır. bu şiirde mesela o ilk mısradaki hüzün sesi affına sığınarak sanki düşük olmuş hüzün veren veya hüzün dolu olabilirdi. bunun dışında tekrarlar da var tabii, ama bu şiirin mekanikliğini de bozmuş durağan bir neden sonuç aranacak bir şiir değil en azından, bu organik bir şiir yaşan, bir şey içimizde kıpırdayan etimize tırnağını batıran bize hissettiren… hülasa son okuduğumdan beri bir değişiklik yapmamışsın herhalde biraz daha düzeltilmesi gerekli diye düşünüyorum. en çok o zamanla ilgili kısım var ya orası müthiş, onu çok beğendim. cürretimi affet
estağfrullah ne affetmesi, aksine her zamanki inceliğinle eleştirilerini ifade ettiğin için çok teşekkür ederim halimciğim:) yaptığın eleştirilerde haklısın, evet bazı yerler benim de içime sinmedi çünkü bildiğin gibi aceleye getirilmişti biraz. tabi bu bir mazeret olamaz, en azından burda yayınlamadan düzeltmem gerekirdi. dediğin gibi gürbüz hoca’nın ve senin eleştirdiğin iki yeri hiç değiştirmedim ancak bunun kişisel bi sebebi var; o yüzden sanırım eksiklikleriyle böyle kalacak:) evet gürbüz hoca da en çok orayı beğenmişti:) eleştirin için tekrar teşekkürler. selametle…
ferhatım, güzel olmuş vesselam…
eyvallah haydarım:)
tebrikler ferhat abi.
güzel bir kardeşlik bildirisi.O birdir;
kalp birdir zira, vicdan bir, hakikat bir
yüreğine sağlık abi