Çimlerin üzerine serilmiş, biri sütlü diğeri çikolatalı dondurmaya –her an kırılabilir ihtimaliyle fazladan aldığımız- küçük plastik parçalarını daldırmakla meşgulken bir yandan da sohbete başlamıştık. Sohbet devam ederken konudan konuya atlıyor, önceki konuyla bağımız kopuyor, hangi konuda olduğumuzu karıştırıyoruz bile. Ortamın tatlılığıyla dondurmanın boğazımızdan aşağıya doğru akarken bıraktığı serinlik birleşince, ne beyinleri fokurdatan sıcağı ne de yan tarafımızda, örümcek ağına benzeyen iplerin üzerinde bir oyana bir bu yana hoplayıp zıplayan bücürleri umursuyoruz.
O konuya nasıl geçmiştik hatırlamıyorum.
“Birbirimizi Allah için sevmek.”
Konu oturmuş, gayet ciddi devam ediyor. Hadisler, ayetler, büyüklerden sözler, kendi fikirlerimiz falan. Çalışılmış gibi. Herkes bu konuda bilgili doğrusu.
“Maşallah”
Konu “sevgi” ya. Muayyen şahsiyetin, kendisine isnat ettiğimiz ihtisas alanına girmiş bulunmaktayız. Konuyu aldı, evirdi çevirdi önce karşı cinsi sevmeye oradan da konuyla bağlantı kurarak “karşı cinsi Allah için sevmek”e getirdi.
“Karşı cinsi Allah için nasıl sevebiliriz?”
Konu bizim için adeta felsefeye dönüşmüştü.
Sevginin boyutu, çeşidi, sevgi ve aşk bağıntısı, aşkın tanımı, mahiyeti, sebebi sonucu derken “aşk”ın içine iyice girdik vesselam. Fakat konu başlığı hala “Allah için sevmek.”
Konudaki algılama çeşitliliği hepimiz sayısınca.
“Yüz kişiye, aşkın tanımı soruldu. Sonuç: yüz bir farklı cevap.”
Aşk tektir o da Allah aşkıdır. Aşk Allah’a ulaşmada vasıtadır. Âşık olur, olgunlaşır, Allah’a ulaşırsın. Aşk Allah’a ulaşmada vasıta falan değildir, adı üstünde aşk aşktır. Aşk meşktir. Aşk diye bir şey yoktur…
Herkes kendi fikrini benimsetmeye çalışırken, soru yukarıdan hala bize bakıyor.
“Karşı cinsi Allah için nasıl sevebiliriz?”
Dünya yaratıldı yaratılalı aşk hakkında yazılar, konuşmalar hiç bitmedi. Kimine göre ilahi kimine göre beşeri.
Bir yerlerde okumuştum. Diyordu ki: Aşk, fıtrattan gelen, insanın içerisinde her zaman var olan bir duygu selidir. Bu duygunun açığa çıkması, karşıdan gelen bir elektriklenmeyle meydana gelir. Dinamitin patlayabilmesi için, ateşi fitile yaklaştırmak gibi.
Herkes kendi “aşk”ını düşünüyor ve “Allah için sevmek”le bağlantı kurmaya çalışırken kesin ve kararlı bir cevap:
“Karşı cinsi ancak Allah’ın rızasına uygun olarak sevebiliriz.”
Bunun nasılı mı: Kişi sayısınca cevap…
∗ Selman KARAKAŞ
çok güzel
ellerine sağlık